• sondajrehberi@gmail.com - mufitonbasi@gmail.com
  • 0530 052 84 88

HABER DETAYI

11 Mart 2020 12:39

Madende yurt dışına ihraç etme dönemi kapandı

Madende yurt dışına ihraç etme dönemi kapandı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, “Artık madenlerimizi salt ham madde olarak yurt dışına ihraç etme dönemi kapandı” dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Ankara Temelli’de düzenlenen ‘Türkiye Yerbilimleri Veri ve Karot Bilgi Bankası (TÜVEK) Temel Atma Töreni’ne katıldı. Bakan Dönmez’e burada, TBMM Enerji Komisyonu Başkanı Mustafa Elitaş ve Maden Tetkik ve Arama (MTA) Genel Müdürü Cengiz Erdem eşlik etti.
Burada bir konuşma yapan Bakan Dönmez, Türkiye Yerbilimleri Veri ve Karot Bilgi Bankası’nın Türk madenciliğine yeni bir ivme kazandıracağını belirtti.
Günlük hayatta kullanılan pek çok basit eşyadan, ileri teknoloji pek çok ürüne kadar her şeyin ham maddesinin madenlerden geldiğini aktaran Bakan Dönmez, “Enerji her ne kadar gelişmenin, ilerlemenin kaynağı olarak görülse de, madenler de bu süreçte enerji kadar pay sahibi. Madenler günümüz teknolojisinin altyapısını oluşturuyor. Bir nevi buz dağının görünmeyen yüzü gibi elektrik sektörüyle bir karşılaştırma yapmak gerekirse durum daha iyi anlaşılacaktır. Bugün sadece bir anahtara dokunarak elektriğe ulaşabiliyoruz. Ancak elektriğin üretildiği yerden evlerimize, iş yerlerimize kadar gelmesi büyük altyapı yatırımları sayesinde mümkün oluyor. Ancak bu kısım genellikle görünmeyen, bilinmeyen kısımdır. Benzer durum madenler için de geçerli. Hepimizin elinde akıllı cep telefonları var. Ancak genellikle ilgilendiğimiz mesele telefonlarımızın şarjı, hele ki şarjın uzun gitmesi artık hayat memat meselesi haline geldi” diye konuştu.
Telefonların üretilebilmesi için bakır, çinko, talk, nikel gibi temel elementlere ihtiyaç duyulduğunu kaydeden Bakan Dönmez, maden sektörünün elektrik sektörünün gerisinde kaldığını ancak elektriğin ulaştırılması için madenlere ihtiyacın olduğunu vurguladı.
Elektrik direklerinin bakır, demir, çinko, alüminyum gibi madenler kullanılarak imal edildiğini söyleyen Bakan Dönmez, “Her saniyesi teknolojiyle örülü günümüz dünyasının can damarı aslında madenler. Bu sadece günümüz dünyası için geçerli değil. Geçmişi sömürgeciliğe dayanan ülkelere bakın, gittikleri yerlerde ilk el koydukları metalar arasında madenler geliyor. Çünkü madencilik gelişmiş sanayi ülkelerinin çoğunda ekonomik kalkınmayı başlatan öncü bir sektördür” ifadelerini kullandı.
Madenciliğin sanayi, enerji, tarım ve inşaat gibi sektörlerin temel girdilerini oluşturduğunu anlatan Bakan Dönmez, şunları aktardı: “Milli Enerji ve Maden Politikamızı yürütürken hep şu hususu dile getirdik. Enerji ve madencilik politikalarımızı artık eşgüdüm içerisinde yürüteceğiz. Gittiğim her yerde söylüyorum. Ham maddede bir çarpansa, yarı mamulde sekiz, tam mamule döndüğünde 24 çarpana kadar çıkabilecek bir katma değer üreten sektörden bahsediyoruz. Gelişmiş ülkelerde madenciliğin gayri safi yurt içi hasılaya oranı yüzde 5 ila 9’lar arasında, bizde ise bu oran yüzde 1’lerde. Burada, 5 – 6 kat büyüme potansiyeli olan bir sektör var. Bu potansiyeli tam anlamıyla ortaya çıkarmak zorundayız. Çünkü, büyük ülke olmak, güçlü ülke olmak bunu gerektirir. Elindekini, sahip olduğunu en iyi şekilde değerlendirmeyi gerektirir. Dünyadaki bor rezervlerinin yüzde 73’üne, doğal taşlar rezervinin yüzde 30’una, endüstriyel ham madde rezervlerinin yüzde 2,5’una, kömür rezervlerinin yüzde 2’sine, metal rezervlerinin yüzde 0,5’ine sahibiz. Bu kaynakları katma değerli ürünler haline dönüştürerek ekonomiye kazandırma gayreti içerisindeyiz. Bu anlayışla madencilikte uç ürün odaklı yeni dönemi başlattık. Üretimden nihai ürün aşamasına, teknolojisinden insan kaynağına kadar madenciliğin Türkiye’nin marka sektörlerinden birisi olması için büyük çaba gösteriyoruz. Bugün maden ve ham madde ithalatımız yaklaşık 26 milyar dolar civarı ve bunun önemli bir kısmını da işlenmiş madenler oluşturuyor. İhracatımız da 5-6 milyar dolar seviyelerinde.”
Teknolojik altyapı eksikliğinden kaynaklı madenlerin geliştirilemediğini ve Türkiye’de zenginleştirilemediğinden bahseden Bakan Dönmez, “Artık madenlerimizi salt ham madde olarak yurt dışına ihraç etme dönemi kapandı. Yerli üretimi, ar-ge ve inovasyonu temel alan madencilik stratejimizle çıkarılan madenler artık ülkemizde işlenecek. Böylece hem madenciliği destekleyen alt sektörler, hem teknolojik girişim, hem istihdam hem de ihracat noktasında önemli bir pazar hareketliliği oluşturacağız. Kazanan madencilik sektörümüz olacak. Kazanan milletimiz olacak. Kazanan Türkiye olacak” dedi.
Türkiye’nin yer altı varlığını ortaya çıkarmak için MTA’nın yoğun bir faaliyet içerisinde olduğunu vurgulayan Bakan Dönmez, “MTA’nın kurulduğu 1935’ten 2015 yılına kadar yaptığı toplam sondaj 6 milyon metreydi. 2017-2019 yılları arasında yani sadece 3 yılda 80 yıllık rakamın yarısından fazlasını yaparak toplam 3,5 milyon metre sondaja imza attı. Bu kadar yoğun çalışmanın yürütüldüğü son 3 yılda 89’u maden, 83’ü enerji ham maddesi olmak üzere toplam 172 ruhsat sahasında değeri milyonlarca dolara ulaşan yeni maden kaynakları tespit edildi. MTA, havadan jeofizik operasyonlarıyla da 920 bin kilometrelik bir alanı tarayarak yer altının adeta röntgenini çekti” diye konuştu.
“MTA laboratuvarlarında yıllık 60-70 bin numunenin analiz ve testi yapılırken, yeni alınan cihazlar ve hafta sonu vardiyalı çalışmayla bu rakam 2018’de 525 bine, 2019’da ise 611 bine yükseldi”
Türkiye’nin ilk yerli ve milli sismik araştırma gemisi ‘Oruç Reis’in denizlerin dört bir köşesinde hidrokarbon varlığının tespiti için 7/24 faaliyetlerine devam ettiğini hatırlatan Bakan Dönmez şöyle devam etti: “Elde ettiğimiz bu verileri MTA laboratuvarlarında analiz ediyoruz. MTA laboratuvarlarında yıllık 60-70 bin numunenin analiz ve testi yapılırken, yeni alınan cihazlar ve hafta sonu vardiyalı çalışmayla bu rakam 2018’de 525 bine, 2019’da ise 611 bine yükseldi. Yani 10 katlık bir artıştan söz ediyoruz. MTA’nın özveriyle çalışan yönetici ve bütün çalışanlarına da bu vesileyle teşekkür ediyorum. MTA bu faaliyetleri yürütürken arazilerin haritalarını çıkarıyor, jeofizik veriler üretiyor, yerin yüzlerce metre altına giden sondajlarla karotlar elde ediyor. Bunların analizleri ve testlerini yaparak maden varlığıyla ilgili dataları üretiyor. Bu verilerin elde edilmesi kadar arşivlenmesi ve saklanması da önemli, çünkü günümüz dünyasında bilgi güçtür. Bilgiyi değer haline getirmek, onu işlemek sahada yapılan faaliyetler kadar önem arz ediyor. Bu maksatla 2018 yılında Türkiye Yer Bilimleri Veri ve Karot Bilgi Bankası’nı kısa adıyla TÜVEK’i kurduk.”
Temeli atılan Türkiye Yerbilimleri Veri ve Karot Bilgi Bankası (TÜVEK) binasıyla madencilikte önemli bir adım atacaklarını ifade eden Bakan Dönmez, şunları kaydetti: “TÜVEK’le maden kaynaklarımızın arama ve üretim açısından tek tek sicillerini tutacağız. Maden arama, araştırma ve üretimi esnasında elde edilen sondaj karotları, numuneler, yerbilimleri verileri ve haritaları burada arşivleyecek, kullanıcıların hizmetine sunacağız. Karot Bilgi Bankamız bir nevi madenciliğimizin hafızası olacak. Tüm jeolojik örneklere ait analiz ve bilgileri modern arşiv ve bilgisayar ortamında saklayacağız. Ülkemizde maden arayan yerli ve yabancı kurumların yaptıkları sondajlardan temsili numuneler alarak Karot Bilgi Bankamızda kaydını tutacağız. Karot Bilgi Bankasıyla birlikte farklı zamanlarda yapılan mükerrer çalışmaların da önüne geçeceğiz. Bu da gelişen teknolojilere bağlı olarak sahaları ileride yeniden değerlendirmemize imkan verecek. Önceki faaliyetler esnasında elde edilen verilerin saklanmaması, bu verilerin daha sonra yeniden toplanması ya da yetersiz veriyle yüksek riskli arama çalışmalarına girilmesi gibi kayıpları da beraberinde getiriyor. İnşallah Karot Bilgi Bankamızla hem zaman hem de maliyet kayıplarının önüne geçeceğiz. TÜVEK’e teslim edilen numuneleri yurt dışındaki pek çok örneği gibi uluslararası standartlarda tasnif edeceğiz. Bütün sondaj karot numuneleri, kırıntı ve el örnekleri dünya standartlarındaki kriterlerle tarayacak ve mineralojik içerikleri tespit edeceğiz. Böylece sondaj esnasında ya da sonrasında ortaya çıkabilecek beşeri hataları da en düşük seviyeye indireceğiz. Numunelerin arşivlenmesi ve tekrar kullanılması adına Karot Bilgi Bankamız, madencilik sektörümüzün sürdürülebilirliğine önemli katkılar sunacak. Karotlu sondajlarla alınan numuneler bölgenin yer altı formasyonu hakkında önemli bilgiler veren kamu kaynağıdır. Bu kaynağı milletimizin menfaatleri doğrultusunda yatırımcılarımızla, üniversitelerimizle paylaşacağız. Ortaya çıkabilecek riskleri azaltacağız” dedi.

HABERE YORUM YAP

HABERE YAPILAN YORUMLAR

Hiç yorum yapılmamış.